Kayıtlar

Eylül, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkiye'deki yangınlar listesi

Türkiye'deki yangınlar listesi Osmanlı İmparatorluğu dönemi de dahil olmak üzere Türkiye 'de meydana gelmiş önemli bina, yerleşim yeri ve orman yangınlarının bir listesi yer almaktadır. 15. yüzyıl Fatih Camii civarında çıkan yangında 150'ye yakın işyeri yandı. 1489 - Atmeydanı'nında bir barut deposuna yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangın büyük hasara ve can kaybına neden oldu. 16. yüzyıl 1501 - Galata'da bir barut deposunda çıkan yangın büyük hasara neden oldu. 1510 - Fatih'te çıkan yangında Balat ve Bahçekapı'da 800 işyeri yanmıştır. 1515 - Kapalıçarşı'da çıkan yangında çok sayıda dükkan yandı. 1539 - Zindankapı Yangını olarak bilinen ve hapishane civarında çıkan yangında 700 mahkum öldü. 1540 - Edirne'deki Eski Saray çıkan yangında tamamen yandı. 1554 - İstanbul'da bir hapishane civarında çıkan yangında çok sayıda mahkum öldü. 1569 - İstanbul'da Yahudi mahallesinde çıkan yangında mahalle tamamen yandı. 1574 - Topkapı Sarayı 'nın mutf...

Bebek Badem Ezmecisi (1904)

Bebek Badem Ezmecisi (1904)  Haydarpaşa Lisesi ’nde okumak için Mudanya ’dan İstanbu l’a gelen Sevim Hanım ’ın babası Mehmet Halil Bey , o sırada Fener Lisesi ’nde okuyan Anastasya Hanım ’la tanışır ve ona aşık olur; ama aileler din farklılığından dolayı bu birlikteliğe karşı çıkar.  Birbirlerinden vazgeçmeyeceklerini anlayınca bu duruma daha katı bakan Anastasya’nın üvey babası İstanbul’da kalmaları koşuluyla evlenmelerine izin verir.  Bunun üzerine Sevim Hanım’ın dedesi beybabasına Bebek ’te bir dükkan açar ve Mehmet Halil Bey de baba mesleğini Bebek’te devam ettirme kararı alır.  İstanbul’da açılan dükkanın ticari sicil kaydı 1904 ’tür ama Mudanya’da başlayan bu mesleğin ne kadar geriye gittiği o zaman çıkan bir yangından dolayı bilinmemektedir.  Ve karı koca birlikte, günümüzde bu kadar meşhur olacaklarını tahmin edemeyecekleri dükkanlarında; badem ezmesi, acı badem kurabiyesi, buzlama, akide şekeri yapıp satmaya başlar.

Nisan 1, Şakasının Kökeni Nedir?

Her ne kadar Roma İmparatoru Julius Caesar (Sezar) milattan önce 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa'da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen, Mart ayının 25'inde başlardı. 1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. O zamanki iletişim şartlarında bazı insanların bundan haberi olmadı, bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam ettiler. l Nisan'da partiler düzenlediler, birbirlerine hediyeler verdiler. Diğerleri ise bunları Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne 'Bütün Aptalların Günü' adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak bir partiye davet ettiler, gerçek olması mümkün olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup, Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar l Nisan gününü kendi kül...

Niçin Tespih Çekiyoruz?

Boncuk, kemik, taş gibi küçük parçaların bir ipe dizilmesi insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insanlar avladıkları avın parçalarını ip benzeri şeylere dizer, bir sonraki avda başarı getirmesi için üzerlerine takarlardı.  Daha sonraları bu tip takılar kötülüklerden ve düşmanlardan koruması için savaşlarda da takılmaya başlandı. Bugün bile bazı taşların özel uğurlar getirdiklerine inananlar vardır. Boncukların dini amaçla ve duaları saymada kullanılmasına ilk olarak Hindistan'da, Hindu inanışında rastlanıyor. Tespihin ataları Hindistan'dan doğuya, sonra Ortadoğu'ya, en sonunda da Avrupa'ya yayılıyor. Tespihin kullanışlı amacı Müslümanlık, Hıristiyanlık (Katolik), Hinduizm ve Budizm'de aynı olup hepsinde de duaları ve dualar arası bölümleri saymada kullanılır. Tespihin İslam dünyasında ne zamandan beri kullanıldığı kesin olarak belli değildir. Hz. Muhammed'in tespih taşıdığına dair bir kayıt yoktur. Hatta belki Osman Gazi, belki de Fatih Sultan Mehmet'de tespih...