Afife Jale (1902-1941) Sahneye Çıkan İlk Türk Kadını
Afife Jale (1902-1941) Sahneye çıkan ilk Türk kadını unvanını taşıyan aktris. Ailesinin karşı çıkmasına rağmen İstanbul Belediyesi'nin tiyatro kurumu Darülbedayi'ye girdi.
Müslüman kadınlara sahne yasağının sürdüğü Mütareke yıllarında kendisine rol verilmeyince küstü, rol bulduğunduysa da emniyet engeline takıldı:
Kadıköy'deki Apollon Tiyatrosu'nun makine dairesine kaçarak tutuklanmaktan kurtuldu. Bazı özel tiyatrolarda çalıştı, Anadolu turnelerine çıktı. Bu bunalımlı günlere içki ve uyuşturucuyla tahammül gösterdi, aynı sebeple sanatından gitgide koptu.
1933'de, Kuşdili Çayırı'ndaki Hafız Burhan programında, sahnedeki refakatçilerden tamburi bestekâr Selahattin Pınar'la tanıştı. Büyük bir aşk yaşayarak evlendiler. İlk mutlu günlerin ardından Afife Jale, tiyatro âlemince gözden çıkarılmasının üzüntüsüyle iyiden iyiye morfin batağına gömüldü.
Selahattin Pınar onu kurtarmaya çabalarken az kalsın bu iptilaya kendi de tutulacaktı. Afife, çok sevdiği kocasını ısrarla hayatından uzaklaştırdı ve yalnız, unutulmuş, bikes bir halde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde öldü.
Söndü yâdımda akisler gibi aşkın seheri,
Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden,
Hâlâ yaşıyor kalbimin en gizli yerinde,
Beni de alın ne olur koynunuza hatıralar gibi
Selahattin Pınar besteleri bu acılı ayrılığın izlerini taşır.
EROL ÜYEPAZARCI
Yorumlar
Yorum Gönder