HAMAM VE HAMAMIN GENEL ÖZELLİKLERİ

HAMAM VE HAMAMIN GENEL ÖZELLİKLERİ 

İnsanlar, tarih boyunca yıkanmayı hem dinsel, manevi olarak bir ritüel olarak kullanmışlardır. Bunun yanında da bu ritüel insanların fiziksel olarak temizlemelerine yardımcı olmuştur. 

Hamam kültürü Sümerler'de başlayıp zamanımıza kadar tarihin her çağında her medeniyetin süre gelen kültürel bir parçası olmuştur. Sümer Kralı Gılgamış ölümsüzlük otunu bulduktan sonra bir kaynakta yıkanırken gençlik otunu tanrılar çalar. Milat'tan önce 4000 yılında genç kızlar tanrıyla evlendirilmek için sarı nehre atılırlardı.

Hindular tapınaklarını su kenarına yaparlar ve suyu her zaman kutsal görüp, günahlarından arınmak için yıkanırlardı. Ganj nehrinin kıyısında Benaves tapınağı bunun en iyi örneğidir. Hintliler suyun koruyucu özelliğine inanırlar suyun ruhlarını ve bedenlerini kötülüklerden, pisliklerden arındıklarını törenlerle günümüze kadar süre gelen gelenekler haline getirmişlerdir. 

Hititler Anadolu’da buna benzer törenleri uygulamışlardı, aynı tarz gelenekleri Mısır tarihinde de görmekteyiz. 

Museviler hahamları kutsadığı bir havuzda yıkayarak günlerini bitirirlerdi. 

Hıristiyanlar tüm günahlarının kutsal suda yıkanarak yok ğuna inanırlar. 

Hamam kelimesi Arapça “Hamma” ve İbranice “Hamam” kelimesinden türer. Kelimenin anlamı ise ısıtmak ve sıcak olmak demektir. 

Tarihte ilk hamam milattan önce 2500 yılında Dravidler tarafından kurulmuştur. Aynı süre içerisinde Hititlerin hamam yaptıkları bilinmektedir. 

Eski Türkçede hamam kelimesinin karşıtı “Munça” ya da “Munçaktır”. Hunların, Hazar Türklerinin çok sık yıkandıklarını Türkçe'de olan çimek, yunak, yıkak, yunuk kelimelerinden bilmekteyiz. 

Hamamın Asur’da eski İsrail krallıklarında sık kullanıldığı ve günümüze kadar gelen Şita havuzlarını bilmekteyiz. Klasik Yunan’dan günümüze kadar gelmekte olan tipik hamam mimarisinin başlangıcını görmekteyiz. 

Bu mimari Roma ve Bizans zamanında daha gelişerek kendine özgün bir tarz almıştır ve Osmanlıda bu mimari gelişerek Türk hamamının stiline ulaşmıştır. 

Yunanlılarda spor, su, yıkanmak en önemli sosyal aktivelarden bitanesiydi. Roma’da çok büyük genel hamamlar yapılmaya başlandı, bu hamamlara ”Lavatrina” ve “Balneya” denilirdi. 

Roma’da banyo küvetide yapılmıştır. Tipik bir Roma hamamı kolonlar ve kemeler üzerine oturtturulmuş kubbeler, döşeme, duvar mozaikleri, mermer yerler mimarinin önemli bir parçasıydı. Kaynattıkları suyun buharı ve ısısı künkler ile yer altından hamamlara verilmişti. Hamamlar imparatorluk devrinde 24 saat açık çalışırlardı. 

Roma hamamının bu bölümleri şöyle sıralanmaktadır: Paleestra spor alanı, atrium bekleme yeri. Bu iki alan hamama giriş yeriydi. Apaditorium soyunma alanı, tepidarium yağlanma, terleme, dinlenme yeri. Kaldarium hamamın sıcak bölümü yıkanmak için. Lokarikum hamamın buhar banyosu. Frigidarium soğuk su ilen yıkanma mekânı idi. 

Daha sonra konuşma holleri; dinlenme salonları; kütüphaneler olarak başka bölümlerde bulunmaktaydı. 

Osmanlı hamamları ise Roma hamamlarını kısmen andırırdı. İstanbul’da tarihi olan 78 tane Hamam vardır. Bir hamama genelde girildiği zaman ilk önce camegaha girilir. Ortasında havuz olan ve bir kubbeyle kapatılmış bu yapı soyunma odalarına açılır. Camegahtan çift kapı ile kubbeyle kapalı olan soğukluğa girilir. Soğukluk geniş büyük bir kubbenin altında olan sıcaklığa açılır. Sıcaklıkta terlemeye yarayan geniş ve büyük bir göbek taşı vardır. 

Göbek taşının olduğu yerde kenarlarda değişik sayıda kurnalar bulunmaktadır. Sıcaklık odasının sağında ve solunda yine kurnalı soğuk odalarda vardır, soğukluklar yine bir koridor ile dinlenme odalarına açılır ve yine onlarda bir koridorla soyunma odalarına bağlanırlar. Isınma Romalılarda olduğu gibi kuntlarla merkezi olarak yapılır. 

Eğer Türk Hamamını özetleyecek olursak giriş, sonra camegah, camegahın etrafında soyunma odaları, kurnalı soğukluk, göbek taşlı ve kenarlardan kurnaları olan sıcaklık odaları vardır. Soğukluk odasının kenarlarında ise Halvet, dinlenme odaları bulunmaktadır. 

Hamama giden soyunmalıkta elbiselerini çıkardıktan sonra soğuklukta ilk önce yıkanırlar, sonra sıcaklık odasına girip göbek taşında terleyip natır tarafından keselenirler, ondan sonra kına kenarlardaki kurnalardan yıkanılıp tekrar soğukluğa çıkılıp orada da isteniliyorsa yıkanılır, ardında da Halvette dinlenilir. 

Hamam Türk Osmanlı kültürünün yok olmakta olan bir parçasıdır. Bu kültür ekonomik, sosyolojik ve teknolojik değişikler dolayısıyla yok olmaya başlamıştır. Zamanında önemli bir sosyal olgu olan Hamamları turistik otellerde görmekteyiz. İstanbul’da bulunan pek çok tarihi hamamlardan en önemli Cağaloğlu hamamıdır

Türk hamamı kendine has terbiyesi ve gelenekleri olan bir sosyal tesistir. Osmanlılar zamanında evlenmelerde, kutlamalarda, lohusalıkta ve sünnete hamamı kullanmıştır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yeni Rakı Tarihi

Zeybek Rakısı

Yesevi Törenleri